top of page

ALERJİK ASTIM

Güncelleme tarihi: 13 Kas 2022

Alerjik astım hastalığı hakkında

Ülkemizde her 100 çocuktan 10’unda görülen astım hastalığı, genetik ve çevresel tetikleyicilerin birleşik hareketi sonucu ortaya çıkmaktadır. Astım hava yollarının tıkanmasının neden olduğu ataklar halinde kendini gösterir. Astım belirtileri genellikle; öksürük, nefes darlığı, hırıltılı nefes alıp verme ve göğüste sıkışma hissidir. Astım belirtilerinin astım tanısı konulmasına yardımcı olan özellikleri ise; tekrarlayıcı olmaları, gece ve sabaha karşı ortaya çıkmaları, bazı alerjen maddelere maruz kalınması veya egzersiz sonrası tetiklenmeleridir. Bu belirtiler ataklar arasında ortaya çıkmaz ve astım hastaları ataklar arasında kendilerini iyi hisseder. Astım tanısı, detaylı hasta öyküsü, muayene bulguları ve solunum fonksiyon testleri ile konulmaktadır.

Alerjik astım özellikle bahar ve yaz mevsiminde görülür. Özellikle toplumun yaklaşık yüzde 20- 25’ini etkileyen ve kadınlarda yaygın olarak rastlanan alerjik nezle, tedavi edilmediği takdirde astıma neden olabilir. Alerjiler; alerjen adı verilen, havada bulunan, küçük partiküllere karşı burnun verdiği anormal yanıt sonucu gelişir. Bazı insanlarda bu partiküller akciğerlerde alerjik astım, gözlerde de alerjik konjonktiviteye neden olabilir. Alerjilerin meydana gelmesinde çevresel faktörler ve genetik yatkınlık büyük rol oynamaktadır.

Astım Teşhisi Nasıl Konur?

Astım teşhisinden öncelikle hastanın şikayetleri ve astım belirtileri değerlendirilir. Bu süreci fiziki muayene, akciğer grafisi, solunum fonksiyon testleri, kanda alerji tetkikleri izler. Astımda erken tanı önemlidir. Çünkü alerjik hastalıklar gerekli önlemler alınmadıkça ve gereken tedavi yapılmadıkça artış gösterebilir.

Astım Tedavisi

Alerjik hastalıkların ve astımın mucizevi bir tedavi yöntemi yoktur. Çünkü bu hastalıklar genetik geçişlidir. Ancak erken tanı ve iyi bir tedavi ile tamamen kontrol altına alınabilen hastalıklardır. Tedavide en önemli olan, hasta-hekim ilişkisi ve hastanın, hastalığı hakkında bilgi sahibi olmasıdır. Tedavinin amacı, hastaya, şikayetlerinin olmadığı veya en az düzeyde olduğu bir yaşam sağlamaktır. Tedavi uzun sürelidir. Tedavide birinci basamak kişinin duyarlı olduğu alerjenlerden uzaklaşması ve sakınmasıdır. Tedavinin ikinci basamağı ilaçlardır. Öncelikle solunum yolu ile alınan, sprey veya toz şeklindeki ilaçlar tercih edilmelidir.

Astım İlaçları

Astım tedavisinde iki çeşit ilaç grubu kullanılmaktadır. Bunlar; hastalığı tedavi eden ya da kontrol eden ilaçlar ve rahatlatıcı ilaçlardır. Astım tedavisinde hangi ilaçların ne kadar süre ile ve hangi durumlarda kullanılacağı mutlaka doktor tarafından belirlenmelidir.

Alerjik Astımlı Hastalardan Alerjenden Korunma Yöntemleri

Astımı olmayan kişilerde herhangi bir etkisi bulunmayan faktörler, astımlı kişileri kolaylıkla etkileyebilir. Bu nedenle astımı tetikleyen faktörlere dikkat etmek son derce önemlidir.

Ev Tozu Akarları

Astımlılarda en sık görülen alerjendir. Akarlar, gözle görülmeyecek kadar küçük canlılardır. Yatak, yastık, halı, tüylü oyuncaklar ve tekstil liflerinde yaşarlar. Yaşayabilmek için nemli ve sıcak ortamlara ihtiyaç duyarlar. Deriden dökülen ölü hücrelerle beslenirler. Kuruyarak toz haline gelen dışkıları alerjiye neden olur. Akar alerjisi olanların yakınmaları ilkbahar ve sonbahar aylarında ve genellikle sabaha karşı artar.

Akarlardan Korunmak İçin

-Özellikle yatak odasındaki halılar, kadife kumaşlı mobilya/perdeler, tüylü oyuncaklar, koltuklar, kitap gibi toz tutan eşyalar mümkünse tamamen kaldırılmalı ya da azaltılmalıdır.

-Mobilyalarda kumaş yerine deri veya vinleks kaplama tercih edilmelidir.

-Yatak, yorgan ve yastıkların pamuklu, yün, kuş tüyü olanları yerine orlon veya dakron gibi sentetik olanlar tercih edilmelidir.

-Çarşaf ve nevresimler 60 derece veya üzerinde, haftada bir yıkanmalıdır.

-Akar geçirmeyen özel yatak kılıfları kullanılabilir. Bu kılıflar iki haftada bir ıslak bezle silinmelidir.

-Perdeler, kilimler, giysiler iki haftada bir 60 derece veya üzerinde yıkanmalıdır.

-Halılar, güçlü bir elektrik süpürgesiyle en az haftada bir temizlenmelidir.

-Temizlik yapılan odaya hasta en az 20 dakika sonra girmelidir, kendi temizlik yapıyorsa maske/tülbentle ağzını ve burnunu örtmelidir.

-Ev içi nem kontrol altına alınmalıdır. Havadaki nem %45’in altına düştüğünde akarlar ölür.

-Odalar iyice havalandırılmalıdır.

-Buhar makineleri ve nemlendiriciler kullanılmamalıdır.

-Temizlikte akar öldürücü kimyasal maddeler kullanılabilir. Ancak bunlar hastanın kendisi tarafından uygulanmamalıdır.

Polenler

Polenler mevsimsel astım şikayetlerine neden olur. Burunda ve genizde akıntı, kaşıntı, hapşırık, gözlerde sulanma, yaşarma, kızarıklık görülebilir. Ağaç polenleri daha çok Şubat-Mayıs, ot polenleri Mayıs-Haziran aylarında şikayetlere yol açar.

Polen mevsiminde;

-Araba ve evlerin pencereleri kapalı tutulmalıdır.

-Hasta mümkün olduğunca sokağa çıkmamalıdır.

-Yapabiliyorsa maske kullanmalıdır.

-Dışarıdan eve gelindiğinde hemen giysiler değiştirilerek yıkanmalı, mümkünse burun içi yıkanmalı ve duş alınmalıdır.

-Çamaşırlar dışarıda kurutulmamalıdır, üstlerine polen yapışabilir.

Kedi, Köpek, Hamamböceği Alerjenleri

Kedi ve köpeklerin kürkünde, tüylerinde, tükürüğünde, idrarında ve dışkısında bulunan alerjenler, evin her tarafına kolaylıkla yayılabilir. Kediler, köpeklere göre daha fazla alerji yapıcı etkiye sahiptir. Bir evden kedi uzaklaştıktan 3 ay sonra bile allerjen etkisi devam etmektedir. Hamamböcekleri, özellikle mutfaklarda sık görülür ve yiyecek artıklarının dolduğu girintilerde yaşar.

-Kedi/köpek alerjisinden korunmanın en etkili yolu, evden bu hayvanların uzaklaştırılması ve bulundukları ortamlara girilmemesidir.

-Hayvanlar evden uzaklaştırılamıyorsa, her hafta veya iki haftada bir yıkanmalı, her gün açık havada tüyleri fırçalanmalı, yatak odalarına asla sokulmamalı ve ev en az haftada iki kez elektrik süpürgesi ile temizlenmelidir.

-Hamamböceği alerjisinde tek çözüm, bu canlıların ilaçlamayla ortadan kaldırılmasıdır. Ancak, ilaçlama hasta evde yokken yapılmalı ve eve girmeden en az 2 saat önce iyice havalandırılmalıdır.

Ev İçi Mantarları

Nemli, karanlık, serin bodrum katları ve banyo gibi havalandırması iyi olmayan yerlerde mantarlar üreyebilir.

-Mümkün olduğunca evdeki nem azaltılmalı, ev sık sık havalandırılmalıdır.

-Odun, eski kitaplar, kağıtlar, meyve ve sebzeler uzun süre evde tutulmamalıdır.

-Nemli yüzeyler sık sık çamaşır suyuyla silinmelidir.

-Üzerinde mantar üremiş eşyalar evden uzaklaştırılmalıdır.

Astım ile ilgili videoyu izlemek için aşağıdaki linke tıklayınız.


486 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page